İsrail ve Hizbullah arasındaki gerilim, 2006'da sona eren ay süren çatışmanın ardından tekrar gündeme geldi. İsrail, Gazze Şeridi'nde devam eden askeri operasyonlarının yanı sıra Lübnan'da başlattığı kara harekatında ciddi kayıplar yaşarken, Hizbullah ise çeşitli roket ve füze saldırıları ile İsrail üzerinde baskı oluşturuyor. Bu durum, iki taraf arasındaki uzun süreli düşmanlığı daha da karmaşık hale getiriyor ve yeniden derinleşmesine neden oluyor.
Çatışmanın Yeniden Ortaya Çıkış Sebepleri
İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmalar, tarihte birçok kez tekrar etti. 7 Ekim'de Hamas'ın başlattığı saldırılar, Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyine yönelik füze saldırılarını artırmasına neden oldu. Her iki taraf da büyük çaplı bir savaşı engellemek amacıyla temkinli davranırken, sınır bölgesindeki gerilim devam ediyor. 2006'da Birleşmiş Milletler tarafından önerilen askerden arındırılmış bölge çözümü ise etkisini tam olarak gösteremedi.
İsrail'in Askeri Güç Durumu
İsrail, 2023 yılı itibarıyla 170 bin aktif görev personeline ve geniş bir yedek asker kapasitesine sahip. Modern hava savunma sistemleri olan Demir Kubbe ve Arrow 3 ile güçlü bir savunma stratejisi izleyen İsrail, aynı zamanda silah ihracatında da dünya genelinde ön sıralarda yer alıyor. İsrail ordusu, sadece Gazze'de değil, uluslararası ilişkilerde de geniş kapsamlı savunma planlarıyla dikkat çekiyor.
Hizbullah'ın Askeri Kapasitesi
Hizbullah, tahmini olarak 50 bin ile 100 bin arasında değişen askeri personeli ile öne çıkıyor. Örgüt, gerilla taktikleri ve ileri teknoloji silah sistemleri ile etkin bir savunma ve saldırı yeteneğine sahip. İran'ın desteğiyle güçlenen Hizbullah, balistik füze ve roket sistemleri kullanarak İsrail'e karşı çeşitli stratejiler geliştirebiliyor. Ancak, sınırlı hava savunma kapasitesi nedeniyle İsrail hava saldırılarına karşı direnç göstermekte zorlanıyor.
İsrail-Hizbullah Çatışmalarının Tarihçesi
1980'ler: Başlangıç Aşamaları
Hizbullah, İran'ın desteğiyle, İsrail'in Lübnan'ı işgaline karşı direniş örgütü olarak kuruldu.
Gerilla saldırıları ile İsrail'e ciddi kayıplar verdirdi ve bölgede dikkat çekici bir güç haline geldi.
2000 ve 2006: Süregelen Gerilimler
İsrail'in Lübnan'dan çekilmesi ve ardından yeniden alevlenen çatışmalar, sınırdaki tansiyonu yüksek tuttu.
Özellikle 2006 yılında, Hizbullah'ın İsrail'e verdiği tepkiler, İsrail'in ciddi zorluklar yaşamasına neden oldu.
2006 Sonrası: Artan Tehditler
Hizbullah, silah kapasitesini sürekli olarak artırdı ve İsrail'e yönelik saldırılarını artırarak devam etti.
Son yıllarda binin üzerinde saldırı düzenleyerek İsrail'e büyük zararlar vermekte ve iki taraf arasındaki savaşın karmaşıklığını artırmaktadır.
İsrail ve Hizbullah Çatışması Hakkında En Merak Edilen Sorular
İsrail ve Hizbullah çatışması nasıl başladı?
İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların kökeni, 1980'lere kadar dayanıyor. Bu dönemde Hizbullah, İran'ın yardımıyla İsrail'in Lübnan'ı işgaline karşı bir direniş hareketi olarak ortaya çıktı. 1980'lerin başından itibaren, gerilla saldırıları ile İsrail'e kayıplar verdirmeye başladı. Hizbullah, Lübnan'daki Şii topluluğunun haklarını savunma amacı güderken, İsrail'in bölgedeki askeri varlığına karşı çıktı. 2000 yılında İsrail'in Lübnan'dan çekilmesi ve 2006 yazında vuku bulan büyük çaplı savaş, iki taraf arasındaki çatışmayı dönüşümlü olarak ön plana çıkardı ve günümüze kadar taşıdı.
İsrail ve Hizbullah arasındaki güç dengesi nasıl?
İsrail, 170 bin aktif personeli ve gelişmiş hava savunma sistemlerine sahip güçlü bir orduya sahiptir. Demir Kubbe ve Arrow 3 gibi modern savunma sistemleri, İsrail'i birçok tehdide karşı korurken, uluslararası silah ihracatında da ön planda yer almasını sağlıyor. Hizbullah ise yaklaşık 50 bin ile 100 bin arasında değişen askeri personeliyle biliniyor ve gerilla taktikleri ile etkin savunma stratejilerine sahip. İran'ın desteği ile balistik füze ve roket sistemleri de kullanabilen Hizbullah’ın avantajları, geniş çaplı saldırı kapasitesinden gelirken, hava savunma kapasitesindeki yetersizlikleri bir dezavantaj olarak öne çıkıyor.
İlgili Haberler
